12 Öfkeli Adam... Eğer izlemediyseniz 1957 ABD yapımı siyah beyaz çekilmiş bu filmi izlemenizi öneririm. Bir çok açıdan...
2007 yılında, ABD Ulusal Film Arşivi'nde mufahaza edilmesine karar verilmiş bir klasik. İyi bir film için müthiş bütçelere, dekorlara, kostümlere, sahnelere gerek olmadığını ispat ediyor adeta... Tamamı neredeyse tek bir odada çekilmiş...
Daha önce birbiriyle hiç karşılaşmamış ve tamamen farklı olan 12 adam... Bir jüri... Babasını öldürmekle yargılanan 18 yaşında bir çocuk için karar vermeliler... Suçlu mu suçsuz mu?
Bir karar verme süreci ve önyargılar... Seyirciyi de içerisine alıp jüri koltuğuna oturtmayı başarıyor... Siz de bir parçası oluyorsunuz filmin...
Mantıklı şüphe kavramını hukukçu olmayan birine bile sade bir dille anlatıyor. Liderlikle ilgili öyle güzel ipuçları var ki, liderlik programlarının başında mutlaka izletilmeli. Film ile ilgili tez yazılır da, bu blog yetmez anlatmaya...
Karar verme süreci, uzlaşma, diyalog oluşturma, kritik dinleme ve konuşma hakkı tanıma... Grup dinamikleri... Çoğunluğa uyma, geçmişle hesaplaşma, empati, motivasyon gibi psikolojik ve sosyal öğeleri içeren bu zengin içerik çok değerli...
Bloğumda sizlerle ilk bu filmi konuşmak istedim.
Benim için hayata dair birçok ipucunu barındıran bir film. Tüm içeriği bir kerede hazmetmek mümkün değil elbette... Ancak çok önemli bir ipucu vardı bu filmde beni etkileyen...
Ve bugünlerde hepimizi etkileyen...
Sadece çoğunluğun sesini değil, tek bir kişi bile olsa farklı düşüneni de dinlemek... Davis kadar güçlü bir şekilde çıkmazsa bile, o tek sesi dinlemek... Konuşmasına izin verecek ortamı sağlamak...
Ya çoğunluk değil de o bir kişinin düşüncesi ise doğru olan? Düşünsenize hayatta böyle ne kadar çok sahne oluyor. Ve ne kadar çok doğru düşünce çoğunluk tarafından susturuluyor...
Peki ya çoğunluğu görüp de hiç söylenmeyenler?
İşte bu sebeple çoğunluk olmak değil demokrasi... Bir ailede, bir departmanda, bir şirkette, bir ülkede demokrasiyi nasıl yorumladığınız önemli ... Nasıl işlettiğiniz...
Tek bir şeye ihtiyacımız var aslında, ipucu da filmde gizli olan;
Cesaret ve sabır!
Çoğunluğun içinde azınlığın sesi olma cesaretine ve dinleme sabrına...
Hayatın telaşesi içinde üzerine düşünmeye fırsat bulamadığımız en önemli konulardan biri, düşündürmeye ittiğiniz için teşekkürler. Filmi izlenecekler listeme ekledim:)
YanıtlaSilİzledikten sonra düşüncelerini merak ediyorum. Çok sevindim:)
YanıtlaSilBizim MBA programinda liderlik dersinin neredeyse tam gununu bu filme ayirmistik, icindeki karakterleri paylasip suphe ve karar anlarini incelemistik, benim karakterim de manik depresif arkadasti :-) tavsiye edilir
YanıtlaSilBöylesine ders dolu bir film tüm mba programlarında okutulmalı.
YanıtlaSilNe güzel yapmışsınız, derinlemesine tahlil:)